- çelme takmak
- елъэбгъоон/ елъэбгъуэуэн, елъэкIэон/елъэщIэуэн
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
ayağına çelme takmak — 1) biri yürürken ayakları arasına ayak uzatıp düşürmek 2) mec. birinin işinde yükselmesine engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelme atmak (veya takmak) — 1) (birine) çelme ile yıkmaya çalışmak Bir keresinde de karısı şişman kocasına ustalıkla bir çelme attı. H. Taner 2) mec. (birine) bir işi veya bir kimseyi baltalamak, gelişmesini engellemek Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelme — is. 1) Çelmek işi 2) Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma Bir itişme, bir bakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Arkadan hafifçe bağlanan baş örtüsü Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelmelemek — i 1) Çelme takmak Hademelerden biri odaya lamba getirirken Mebrure bahçeye fırladı, birbirini çelmeleyen adımlarla, istediği hâlde koşmaya muvaffak olamayarak sokağa yürüdü. P. Safa 2) mec. Bir iş veya kimseyi engellemek 3) mec. Bir işi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağdalamak — i, hlk. 1) Düşürmek için ayağını birinin ayaklarına takmak, çelme atmak 2) sp. Güreşte rakibe ayak sarması takmak … Çağatay Osmanlı Sözlük